Antoni Gaudi ve Barcelona
Gezdiğim bir çok ülke içinde listenin en başına koyduğum herşeyi ile hayran kaldığım Barcelona… Beni Barselona hayran bırakan bir diğer şey ise sevgili Gaudi. Bersolana ile ilgili yazı yazmadan önce Bersolana’ya büyük sanat eserleri bırakmış, mimarinin duayeni Gaudi hakkında naçizane ufak bir kaç şeyden bahsetmek istiyorum.
Antoni Gaudi tam adıyla Antoni Plâcid Guillen Gaudí İ Cornet, ben kısaca Gaudi diyeceğim. Sevgili Gaudi İspanya’da bir bakır ustasının oğlu olarak 25 Haziran 1852 doğmuş. 1869 yılımda mimari eğitimine başlamış. 1878’de eğitimini tamamladığı Barcelona o sırada kentin tüm sanatsal etkinliklerin merkezi olmuş ve Gaudinin gelişmesinde büyük etkisi olmuştur. Gaudi Fransız mimar Eugere Violetle-Duc ve “süsleme mimarın kaynağıdır” diyen İngiliz düşünür Jon Ruskinin fikirlerinden etkilenmiştir. Koyu bir katolik olan Gaudi tam bir katalan milliyetçisiymiş. Eğer Barselona ya geliyorsanız en çok Gaudiyi merak edeceksiniz. Aşağıda fotoğraflarını çektiğim eserlerin hepsi kendine has ve daha önce gördüğünüz mimari eserlerin aksine bir hayli sıradışıdır. Gaudi insanlar, hayvanlar ve doğadan feyz alarak yaptığı eserlerine baktığınızda göstermek istediğini mimar olmasanız bile ne yapmak istediğini anlayacaksınız.
Eserlerinin bir kaçını gezme fırsatım oldu. ilk başta La Sagrada familia’dan bahsetmek istiyorum. 18 kuleden oluşan bu yapı başta Gaudinin hayali olan Sagrada bu aralar Barcelona’n hayali olmuştur. Dünyaca ünlü bazilika Gaudinin doğadan feyz alarak yaptığı sadece Barselona’nın değil dünyanın hayran kaldığı bu yapı sıradışılığı ile Dünya’nın en iyi tapınaklardan biri olmuştur. 1882 de yapımına başlanmış. Başta Fransız mimar başında olsada, kısa bir süre sonra Gaudi başına geçmiştir. O tarihten itibaren bütün hayatını buraya adayıp tam 40 yıl boyunca bu proje ile ilgilenmiştir. En güzeli ve insanı etkileyen tarafı Avrupa’nın en büyük mabedini yapmak istemiş olmasıdır. Başta da bahsettiğim gibi 18 kuleden oluşması düşünülen kulelerin hepsi ayrı ayrı anlamlandırılmıştır. Sagrada Familia Gaudi’nin ölümü ile yarım kalmış ve sadece dört kule tamamlanabilmiştir. Yapımı halen süren Sagrada Familia turist biletleri ve yapılan bağışlarla yapımı devam etmektedir.
Barselona’da İkinci Durak – Park Guell
Her yapısının beni ayrı ayrı etkilediğini söylemek isterim. Nedenini sorguladığımda, her yapının birbirinin devamı olmadığını fark ettim. Hepsi ayrı ayrı sıradışı ve kendine özgü tasarımlar. Bunlardan bir diğeri de Kuşkusuz Park Gûell
Masalsı tasarımlara ev sahibi olmuş şahane park. Ben park içinde gezerken kendimi çocukken okuduğum masalların içinde buldum. Bazen sadece hayal ederiz. Gerçeklikten uzak hayaller kurarız ya… işte tamda bahsettiğim o gerçeklikten uzak ama bir o kadar gerçek olan masalsı park. Peki beni bu kadar etkileyen neydi park guel de? Farklı mimari desenlerin yer aldığı seramiklerin parçalanıp farklı renk ve desenle tekrar bir araya gelmesi gök yüzünün maviliği doğanın yeşilinin yansıması ile tamda rüyanin içindeymişsin hissini yaşatmış olması beni etkileyen faktörlerin en başında geliyor.
Park gûell başlangıçta toplu konut olarak 1900 Yılında başlanmış Ve sadece iki adet ev yapılarak yarım kalmıştır. Eğer Park Gûell’e gidiyorsanız yanınıza sandviç meyve ve içeceklerinizi alın. Ormanlık alanda Barcelona manzarasına karşı ufak bir piknik yapın. Ormanlık alanda gezerken mutlaka kuş seslerinin geldiği noktaya bakın renkleri ve cıvıldamaları ile Park Gûell’i dahada güzelleştiren kuşlar göreceksiniz.
Gaudinin Sagrada Famila dan sonra şehirde en çok ziyaret edilen başka bir yapısı Casa Mila. Barcelona’nın en ünlü ikinci binalarından biri olan Casa Mila 1906-1970 yıllarında yapılmıştır.
Şuanki popülaritesinin aksine Zaman’ında ağır eleştiriler almış. Casa Mila tamamen doğal taşlardan inşa edilmiş bu nedenle rengi göründüğü gibidir. Dalgalı dış cephesini ben Deniz dalgası kıvrımlarına benzetsemde aslında Montserrat dağının kıvrımlarında feyz alınmış. Anlatılacak daha bi sürü güzelliğe sahip bu yapıyı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Devamı bir sonraki yazımda olacak…
Sevgiler…