Cildinize bir çok kozmetik ürün denediğiniz halde parlamıyor mu? Asıl sır yüzümüze sürdüklerimiz değil de tükettiğimiz besinlerde olduğunu biliyormuydunuz?
Işıl ışıl Bir Cilde Sahip Olmak Daha Kolay
Cilt 25 yaşından sonra kolejen kaybetmeye başlıyor. Bunu durdurmak mümkün değil ama az indirmek mümkün. Yapmanız gerekenler öncelikle bol su Ve sağlıklı beslenme. Bir çok vitaminler cilde iyi geliyor öncelikle hangileri daha faydalı onlara bakalım.
A Vitamini
A Vitamini onarım, yeni hücre oluşumu ve dokuların bakımı İçin çok faydalı. Yaşlanma geciktirici ve yaşlanma belirtilerini azaltıcı etkisi olan vitaminlerdendin. Sarı, turuncu meyve ve sebzelere mevcut olan A Vitamini en çok havuç, kayısı, kavun, tatlı patates ve domateste vardır.
C Vitamini
Cilte meydan gelen yüzeysel ince çizgilerin kırışıklıkların giderilmesinde etkili olan C Vitamini aynı zamanda vücut İçin çok iyi antioksidandır. Özellikle cildin sıkılığının gitmesini engeller. Yüksek Ç Vitamini olan meyve ve sebzelerden en bilineni; Limon, mandalina, portakal ve greyfurt
E Vitamini
Cilt kolejen kaybettikçe kurumaya başlar işte tam burada E Vitamini devreye girer özellikle cilde nemlenmesinde önemli bir yeri olan aynı zamanda cildin yumuşak ve ışıl ışıl görünmesini sağlar. E Vitamini içeren besinler içinde en başta tereyağ, yumurta, et ve et ürünleri geliyor
Çinko
Sivilceli bir cilde sahipseniz çinko içeren ürünler tam sizlik. Özelikle cildin yağ üretimini en az indirir ve akne üreten hormonları düzenler. Eğer cildiniz sivilceli ise çinko eksikliğinin göstergesidir. Çinko içeren besinler arasında; kabak çekirdeği, ceviz, yulaf ve zencefil bulunuyor.
Selenyum
Doku elastikinden sorumlu bir antioksidandır. Cildin güneş ışınlarından zarar görmüş taraflarını onarır, cilt kanserine karşı korur. Bol miktarda selenyum içeren besinler; buğday tohumu, sarımsak, ceviz, yumurta, esmer pirinç, tam tahıllı ekmek ve somon.
Su
Kuru bir cilt erken kırışır. Cildin nem dengesinin sağlanmasında, karpuz, salatalık, brokoli, ıspanak, kayısı, nar ve avokado gibi su içeriği yüksek gıdaların tüketilmesinin, günlük bol su içilmesi kadar önemli olduğu düşünülmektedir.
